İçeriğe geç

Ziya Paşa kimden etkilenmiştir ?

Ziya Paşa Kimden Etkilenmiştir? – Bir Edebiyatçının İlham Dedektifliği

Bazı insanlar vardır, hayatı boyunca kimden etkilendiğini açıkça söyler. “Ben çocukken şundan etkilenmiştim,” der, mesele kapanır. Ama bazıları vardır ki, onların kimden etkilendiğini çözmek için neredeyse Sherlock Holmes olmanız gerekir. İşte, sevgili okuyucu, bugün birlikte bu dedektiflik görevini üstleniyoruz: Ziya Paşa kimden etkilenmiştir? Cevabı bulmak için mizahı, mantığı, biraz romantizmi ve bolca merakı yanımıza alıyoruz. Çayınızı, kahvenizi alın; başlıyoruz!

Ziya Paşa: Edebiyatın Arada Kalmış Çocuğu

Ziya Paşa’yı tanımadan bu soruya dalmak, Google’a “neden üzgünüz?” yazıp sonuçlara bakmak gibi olurdu. Çünkü Ziya Paşa, Tanzimat döneminin tam ortasında doğmuş, bir ayağı Divan şiirinde, diğeri Batı düşüncesinde olan bir dâhidir. Yani hem eskiye “ah!” çeker hem yeniyi “vay be!” diye selamlar. Tam da bu yüzden, kimden etkilendiğini anlamak, onun zihnindeki o meşhur çatışmayı anlamaktan geçiyor.

Bir düşünün, Ziya Paşa bir gün sabah Namık Kemal’le tartışıyor, akşamüstü ise Şinasi’nin fikirlerinden alıntı yapıyor. Ertesi gün Divan şairi Nef’î’den etkilenmiş bir gazel yazıyor. Kısacası, Ziya Paşa tam bir “edebî karma” ustası! Kadınlar duygusal bağlarla düşünür derler ya; Ziya Paşa, kelimelerle o bağı kurmuş, erkekler ise mantıksal bağlantıları sever, o da fikirlerle oynayarak kendi sentezini yaratmış.

İlham Kaynakları: Şinasi, Namık Kemal ve Biraz da Klasik Ruh

Ziya Paşa’nın etkilendiği isimlerin başında Şinasi gelir. Şinasi, Tanzimat’ın “mantık timsali” gibiydi. Düşünceleri düzenli, fikirleri net, yazıları ölçülüydü. Yani tam Can karakteri gibi: her şeyin bir planı, her fikrin bir cetveli olmalı! Ziya Paşa ise daha çok “Elif” gibiydi; duygularına güvenen, kelimeleriyle gönül bağı kuran bir yazar. Fakat Şinasi’nin akılcı tarzı, onun fikir dünyasında güçlü bir iz bıraktı. Bu yüzden, Ziya Paşa yazarken bazen mantığın elinden tutup duygulara uzandı.

Bir diğer isim ise Namık Kemal. Ziya Paşa’nın dostu, tartışma ortağı, hatta bazen fikir rakibi. İkisinin ilişkisi öyle bir noktadaydı ki, bugün olsa birlikte podcast yaparlar ama her bölümde kavga ederlerdi! Namık Kemal, özgürlük ve vatan sevgisiyle dolu bir ruhtu. Ziya Paşa bu tutkudan etkilendi ama daha melankolik bir yerden baktı olaya. Namık Kemal “vatan” derken, Ziya Paşa “insan” diyordu. İkisi de haklıydı, ama tarz farkı vardı. Kadınlar duygularla anlar, erkekler stratejiyle çözer derler ya — işte burada ikisi birleşmişti: biri duygularla harekete geçiyor, diğeri planla tamamlıyordu.

Batı Düşüncesi: Montesquieu ve Rousseau’nun Misafirliği

Ziya Paşa yalnız doğudan değil, batıdan da etkilenmişti. Özellikle Rousseau’nun insan doğasına dair düşünceleri ve Montesquieu’nün yönetim anlayışı, onun siyasal ve toplumsal görüşlerine yön verdi. Şöyle düşünün: Rousseau, “insan doğası iyidir” derken Ziya Paşa defterine not düşüyordu: “Ama toplum bazen bozuyor, yaz bunu.”

Montesquieu’nün kuvvetler ayrılığı fikri de onun zihninde yankılandı. Hatta bir arkadaş ortamında olsalar, Montesquieu “adalet için dengeli güç şarttır” derdi, Ziya Paşa ise kahkaha atarak eklerdi: “Bizde güç fazla, denge yok!” İşte mizah, felsefe ve realizm, onun kaleminde böyle iç içe geçiyordu.

Biraz Divan, Biraz Avrupa: Tam Karışım

Ziya Paşa’nın iç dünyası tam bir sentezdi. Divan şiirinden aldığı estetik zevk, batıdan aldığı düşünsel derinlikle birleşince ortaya benzersiz bir tarz çıktı. Şiirlerinde Fuzûlî’nin duygusallığı, nesirlerinde Voltaire’in zekâsı hissedilir. Adeta edebiyatın “melez kahramanı” gibiydi: bir yanıyla klasik, diğer yanıyla modern. Yani hem “ey gönül” diyebilen, hem “özgürlük” diye haykırabilen nadir adamlardan.

Eğer Ziya Paşa bugün yaşasaydı, emin olun Instagram biyografisinde şöyle yazardı:

“Bir elimde Fuzûlî, diğerinde Rousseau. Kahvemi Namık Kemal’le içiyorum.”

Sonuç: Ziya Paşa’nın Etkilendiği Kadar Etkilediği Bir Gerçek Var

Evet, Ziya Paşa hem doğudan hem batıdan, hem duygudan hem mantıktan beslenmiş bir aydındı. Şinasi’den düşünce disiplinini, Namık Kemal’den vatan sevgisini, Rousseau’dan insan anlayışını aldı. Fakat unutmamak gerekir: O sadece etkilenen biri değildi; aynı zamanda birçoklarına da ilham oldu. Belki de asıl büyüsü burada: etkilendiği kadar, etkileyebilmekte.

Şimdi top sizde sevgili okuyucular! Sizce Ziya Paşa bugün yaşasaydı, kimden etkilenirdi? Bir filozof mu, bir yazar mı, yoksa sosyal medya fenomeni mi? Yorumlara yazın, birlikte edebî mizahın tadını çıkaralım!

Not: Ziya Paşa’dan etkilenmek serbesttir, ama onun kadar kelimeyle dövüşmek cesaret ister!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet yeni girişbetexper güvenilir mielexbetgiris.orgsplash